2023 yılının son aylarına geldiğimiz şu günlerde iş dünyasında teknoloji alanındaki gelişmeler hızla gelişimini sürdürüyor. Bu gelişimin baş rollerinde “Yapay Zekâ” konusu yer alıyor. Her departmanda olduğu gibi, İnsan Kaynaklarında da işe alım, eğitim, performans yönetimi ve çalışan deneyimi konularında yapay zekanın entegre olduğu sistemler üzerine çalışmalar aralıksız devam ediyor.

Bu süreçte yapay zekâ ve İK tarafında en gözle görülebilen uyum işe alım süreçlerinde yaşanıyor. Yapay zekâ; artık başvuru inceleme ve aday seçiminde İK ekiplerine ciddi bir hız sağlıyor. Aynı şekilde çalışan performansının değerlendirmesinde de öznellik ve önyargıyı azaltarak, objektif bir değerlendirme sunma fırsatı yaratıyor. Doğru işe alım ve doğru yetenek gelişimi ile birlikte gelişime alan açan yapıların, yeteneklerini kaybetmeden doğru eğitim planı ile desteklediği durumda, karlı kurumlar haline geldiğini gözlemliyoruz. Örneğin Deloitte Insights raporu; adaletli ve objektif bir İK yapısına, yapay zekanın sağlayabileceği katkıları anlatıyor. Bu tür araştırmalar gösteriyor ki; elde edilen yapay zekâ datalarının sağlayacağı olanaklarla, daha iyi bir iş kültürü oluşturulmanın yollarını geliştirmek kolaylıkla mümkün olacak. 

Bu tür içerikler tasarlanırken, arka planda veri gizliliği ve etik konular, İK’nı yapay zekâ tarafı için başlangıçta biraz zorlayıcı olabilir.  Bununla birlikte, yapay zekayı doğru bir şekilde kullanabilen şirketlerin rekabet avantajı elde edebileceğini de unutmamak gerekir. Bu noktada doğru değerlendirebilmek için, şirketin sürekli izleme konusundaki tutumu da oldukça önem arz ediyor.  

Yapay zekâ ve insan kaynakları arasındaki bu yakınlık; iş dünyasını daha veri odaklı çalışmaya iterken, hızlı hareket edebilir ve etkili karar verebilir hale de getiriyor. Dijital dönüşümün başarılı olabilmesi için, ekip çalışması ve şirket yönetimlerinin desteği kritik önem taşıyor. Tome Eftimov’un “AI in HR Management” kitabında, dünyadaki örneklerle en iyi İK uygulama yöntemleri öğretici bir dille anlatılıyor.  Bu tür bilgiler ışığında insan kaynakları alanında yapay zekanın gücünün insan dokunuşuyla birleştiğinde, iş dünyasında yeni bir döneme öncülük edebileceğini hissedebiliyoruz.

“Stanford AI Lab” ve “Google AI”ın araştırma sonuçları gösteriyor ki; yapay zekâ teknolojisinin en yaygın kullanıldığı alanlar; sağlık, finans ve e-ticaret sektörleri olurken, arka planda da enerji, üretim ve lojistik süreçlerinde de yapay zekadan faydalanılıyor ve bu alana yatırım yapılıyor. Özellikle gen bilimi, doğal dil bilgisi işleme, robotik, bilgisayar görüşü ve otonom araçlar yapay zekanın en yoğun çalışıldığı alt başlıklar arasında bulunuyor. 

Kişisel görüşüme göre; datayı kullanmayı bilen, data üzerinden analiz yapabilen, aynı zamanda doğru sorularla karşısındakini anlamayı başarabilen kurum ve kişiler başarının anahtarını elinde tutuyor. Unutmamız gereken gerçek ise; duygusal zeka henüz hala sadece insanlara ait bir duygu; bu yüzden kararlar bireyler tarafından alınır ve uygulanır, elimizdekiler ise sadece bu yolda bize sunulan araçlardır. Asıl yaratıcılık içimizde!

Yazar: Çağlar Eyüboğlu, Partner Page Executive 

Çalışan arayışında mısınız?

İşe alım ihtiyaçlarınızla ilgili olarak bizimle görüşmeyi ister misiniz?

Bizimle iletişime geçin

Maaş Anketleri

Piyasa trendleri ve sektöre göre maaş hakkında önemli bilgiler

Daha fazlasını keşfet